AGD Ordu Şubesi Aksa Tufanının Yıldönümünde Basın Açıklamasında Bulundu

Haber : Murat Genç / Ordu
AGD Ordu Şubesi Aksa Tufanının Yıldönümünde Basın Açıklamasında Bulundu
Anadolu Gençlik Derneği (AGD) Ordu Şubesi, 7 Ekim Aksa Tufanı yıl dönümünde düzenlenen anma programında İsrail'in uygulamalarını telin etti, Türkiye genelinde gerçekleştirilen "YA ZAFER YA ŞEHADET" etkinliklerine katılım çağrısı yaptı; programda il başkanlığı yöneticileri, Saadet Partisi Ordu İl Yönetimi, üniversite komisyonu üyeleri ve vatandaşlar hazır bulundu, AGD temsilcileri Filistin meselesinin masada pazarlık konusu yapılamayacağını vurguladı.
BASIN AÇIKLAMASI
7 EKİM AKSA TUFANI YIL DÖNÜMÜ – YA ZAFER YA ŞEHADET!
Bugün, tarihin unutulmaz direnişlerinden biri olan 7 Ekim Aksa Tufanı’nın yıl dönümü kapsamında terör devleti İsrail’i yeniden telin etmek ve duruşumuzu belli etmek amacıyla bir araya geldik.
İki yıl önce Filistin topraklarında başlayan bu direniş; sadece bir askeri hamle değil, zalim işgale karşı insanlık onurunun ayağa kalkışıydı.
O gün, yıllardır sessizliğe mahkûm edilen bir halk; açlık, ambargo ve zulüm altında bile teslim olmayacağını, köleliğe boyun eğmeyeceğini haykırdı.
Aradan geçen iki yılda İsrail, kadın çocuk demeden binlerce sivil katletti; hastaneleri bombaladı, gazetecileri susturdu, şehirleri yerle bir etti.
Dünyanın gözü önünde yaşanan bu vahşet karşısında sözde özgürlük ve insan hakları savunucuları suskunluğa gömüldü.
BM sessiz, Batı kör ve sağır, İslam ülkelerinin çoğu ise ne yazık ki aciz ve tepkisiz.
Ancak bizler, Anadolu Gençlik Derneği olarak; zalim düzenin bu sessizliğine ortak olmayacağız!
Bizim için Kudüs ve Gazze yalnızca bir coğrafya değil, imanımızın ve onurumuzun şerefidir.
Bizler biliyoruz ki: Mazlumun duası zalimin tankından, uçağından, bombalarından daha güçlüdür.
Anadolu Gençlik Derneği, kuruluşundan bugüne Filistin davasını ümmetin ortak vicdanı olarak görmüş ve bu uğurda kesintisiz bir mücadele yürütmüştür:
· Türkiye'nin dört bir yanında milyonlarca genci Kudüs bilinciyle yetiştirme gayreti,
· Her yıl düzenlenen "Kudüs Programları" ve kitlesel meydan buluşmalarıyla toplumsal farkındalık oluşturma çabası,
· İnsani yardım kampanyaları ve mazlum Gazze halkına ulaştırılan destekler,
· Medyada ve kamuoyunda Filistin davasını diri tutan açıklamalar, etkinlikler ve raporlar,
AGD'nin sadece bir gençlik hareketi değil, aynı zamanda Filistin için küresel vicdanın sesi olduğunun göstergesidir.
Bugün de mazlumların yanında durma, zalime karşı söz söyleme ve halkımızın vicdanını harekete geçirme sorumluluğumuzun bilinciyle buradayız.
Karşımızda yalnızca bombalar ve tanklar yok; uluslararası siyasetin karanlık masalarında pişirilen planlar da var.
Son dönemde gündeme getirilen Donald Trump'ın Gazze planı, tam da bu kirli oyunlardan biridir.
Bu, açık bir teslimiyet planıdır.
Amaç; direnişin ruhunu söndürmek, Filistin halkını savunmasız bırakmak ve işgalciyi kalıcı hâle getirmektir.
Biz bu oyunu görüyoruz.
AGD olarak "barış" adı altında dayatılan bu teslimiyet projelerine razı değiliz.
Filistin'in onurlu mücadelesi masa başında pazarlık konusu yapılamaz, şehitlerin kanı ucuz diplomasiye kurban edilemez.
Bu dava, şehitlerin kanıyla yazılmış bir onur destanıdır.
Gazze'nin dar sokaklarında, Kudüs'ün avlularında ve dünyanın vicdanında yankılanan bir çağrıdır.
Şehitler, evlerini, ailelerini, çocuklarını geride bırakıp özgürlük için bedenlerini siper ettiler.
Onlar bombalar altında dahi geri çekilmediler, "adalet ve onur" için yürüdüler.
Bizler onların hatırasına ihanet etmeyeceğiz; teslimiyet planlarına boyun eğerek kanlarını yerde bırakmayacağız.
Her bir şehidin sesi bize şunu haykırıyor:
"Zulme sessiz kalmayın, adalet için ayağa kalkın!"
Bizler Türkiye'nin dört bir yanında, "YA ZAFER YA ŞEHADET" haykırışlarıyla meydanlara çıkıyoruz.
Bu buluşmalar sadece bir anma değil; ümmetin uyanışı, direnişe selam duruşu ve zalime meydan okuyuştur.
Biz biliyoruz ki:
· Susmak, zulmü meşrulaştırmaktır.
· Sessizlik, işgalin kalıcı hâle gelmesine hizmet etmektir.
· Teslimiyet, gelecek nesillerin özgürlük hayallerini öldürmektir.
Biz susmayacağız. Biz korkmayacağız.
Biz, Filistin halkının onurlu mücadelesinin yanında dimdik durmaya devam edeceğiz!
Biz, Kudüs özgür olana dek meydanlarda olacağız.
Bu vesileyle tüm halkımızı; gençlerimizi, ailelerimizi ve vicdan sahibi herkesi 7 Ekim günü, yani bugün Türkiye'nin dört bir yanında gerçekleştirdiğimiz "YA ZAFER YA ŞEHADET" programlarına davet ettik.
Bu vesileyle,
Gelin,ümmetin onurunu sahiplenelim.
Gelin,şehitlerin kanını yerde bırakmayalım.
Gelin,mazlumun çığlığını dünyaya duyuralım.
Gelin,zalime karşı omuz omuza duralım.
Kudüs özgür olana kadar vazgeçmeyeceğiz!
Gazze teslim olmayacak!
Müslümanlar boyun eğmeyecek!
Zalimler bilsin ki:
Biz bu zulme sessiz kalmayacağız.
Şehitlerimizin kanı için ya zafer vardır ya şehadet!