İçişleri Bakanımız Sayın Ali Yerlikaya MÜSİAD 110. Genel İdare Kurulu Toplantısına Katıldı

İçişleri Bakanımız Sayın Ali Yerlikaya, Kayseri’de gerçekleştirilen MÜSİAD 110. Genel İdare Kurulu Toplantısına katıldı.
Kayseri programı kapsamında ilk olarak Kayseri Valiliğini ziyaret eden İçişleri Bakanımız Sayın Ali Yerlikaya, Kayseri Valisi Gökmen Çiçek ile görüştü. Valilik ziyaretine ayrıca AK Parti Genel Başkan Vekili Mustafa Elitaş, Kayseri Büyükşehir Belediye Başkanı Memduh Büyükkılıç ve il protokol mensupları katıldı.
Daha sonra gerçekleştirilen ile MÜSİAD 110. Genel İdare Kurulu Toplantısına ise İçişleri Bakanımız Sayın Ali Yerlikaya ile birlikte Kayseri Valisi Gökmen Çiçek, AK Parti Genel Başkan Vekili Mustafa Elitaş, AK Parti Kayseri Milletvekilleri Ayşe Böhürler, Dursun Ataş ve Sayın Bayar Özsoy, AK Parti Kayseri İl Başkanı Hüseyin Okandan, Kayseri Büyükşehir Belediye Başkanı Memduh Büyükkılıç, MÜSİAD Genel Başkanı Burhan Özdemir ile birlikte il ve ilçe protokol mensupları ve MÜSİAD üyeleri katıldı.
MÜSİAD 110. Genel İdare Kurulu Toplantısının ve gerçekleştirilen sunumların ardından düzenlenen gala yemeğinde bir konuşma yapan İçişleri Bakanımız Sayın Ali Yerlikaya, “Kurulduğu ilk günden itibaren, her daim Hakk’ı, hukuku ve medeniyet değerlerimizi savunan; ticareti ahlâkla, vizyonu emekle buluşturan MÜSİAD’ın düzenlediği bu anlamlı programda, sevgi ve saygıyla selamlıyorum.” diyerek konuşmasına başladı.
“Onlar İş Dünyasına Yeni Bir Ses, Yeni Bir Soluk Getirdiler”
MÜSİAD’ın kurulduğu döneme ve o dönemdeki zor şartlara atıfta bulunan İçişleri Bakanımız Sayın Ali Yerlikaya, “Ülkemizin sıkıntılı süreçlerden geçtiği, sermayenin dahi renklere ayrıldığı, dilinde dua, gönlünde iman, yüreğinde gayret taşıyanlara üvey evlat muamelesi yapıldığı o karanlık yıllarda 12 genç iş insanı bir araya geldi. Onlar farklı bir vizyon ve bakış açısına sahiptiler. Erdemliydiler, gayretliydiler, kendilerini davalarına adamışlardı. ‘Başka bir yol mümkün’ diyerek yola çıktılar. ‘İnanmışsan eğer yüreğinde sarsılmaz bir inanç gibi, başlamışsın demektir yürümeye karanlıklar ardından doğan sabahlara’ dediler. Yol taşlıydı. Yol engebeliydi. Ama kader, gayrete aşıktı. Onlar iş dünyasına yeni bir ses, yeni bir soluk getirdiler. Ve bu kuruluşun adı sadece tabelada bir yazı değildi. Bir niyetti, bir iddiaydı, bir duruştu. Adına da MÜSİAD dediler. Allah, onu kuranlardan da yaşatanlardan da razı olsun.” ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın MÜSİAD’ın ilk fahri üyesi olduğunu hatırlatan İçişleri Bakanımız Sayın Ali Yerlikaya, “Sayın Cumhurbaşkanımız, bu yıl düzenlenen MÜSİAD 28. Olağan Genel Kurul Toplantısı’nda yaptığı konuşmada demişti ki: 1999 yılında Pınarhisar’a gitmeden önce, MÜSİAD’ın beni ilk fahri üye olarak kabul etmesinin anlamını, mesajını ve kıymetini her zaman şükranla hatırlarım. İşte bu cümle dahi, MÜSİAD'ın vefasının en net ifadesidir.” dedi.
“Bizim Medeniyetimizde Ticaret; Ahlâkın, Sözün ve Güvenin Dolaşıma Girmesidir”
MÜSİAD’ın alın terinin adı olduğunu vurgulayan İçişleri Bakanımız Sayın Ali Yerlikaya, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“El kârda, gönül yârda diyen bir geleneğin mirasçısıdır. Helal kazancın, yerli duruşun, girişim ruhunun örgütlü gücüdür. Sizler yüksek ahlâk, yüksek teknoloji şiarıyla; ahlâkı ilke, teknolojiyi hedef gören ve Anadolu’nun bereketini dünyaya taşıyan bir erdemliler hareketisiniz. Bugün, büyük bir kurumsal yapıya ve çınara dönüşen MÜSİAD, yurt içinde ve yurt dışındaki toplam 178 şubesi ve 14 bini aşkın üyesiyle bu topraklardan aldığı gücü dünyanın en ücra köşelerine dahi taşıyor. 60 binden fazla işletmeyi temsil ediyor. Yaklaşık 3 milyon insanımıza istihdam sağlıyor. Bizim medeniyetimizde ticaret, yalnızca ürünün değil; ahlâkın, sözün ve güvenin dolaşıma girmesidir. Bu nedenle ticaret bizim kültürümüzde, medeniyet tasavvurunun asli unsurlarından biridir. Bu topraklarda birlikte iş yapmanın köklü bir geleneği var. Hilf’ul-Fudûl’den ahilik teşkilatına uzanan çizgi; mazluma kol kanat germeyi, haksızlık karşısında durmayı, kaliteyi ve liyakati öğretti. Hilf’ul-Fudûl, haksızlığa karşı ortak vicdan ittifakıydı. Ahilik ise ustalığı ahlakla, zanaatı zarafetle, kazancı kardeşlikle bütünleştiren bir insan ve iş mektebiydi.”