HASAN SUBAŞI’DAN TARİHİ UYARILAR

GÜNDEM, 28 Mart 2023 01:13

İYİ Parti Antalya Milletvekili Hasan Subaşı, “Yedinci Yargı Reformu” olarak adlandırılan 435 sayılı kanun teklifi üzerine İYİ Parti adına yaptığı konuşmada tarihi uyarılarda bulundu.

HASAN SUBAŞI’DAN TARİHİ UYARILAR

“BU DÜZENLEMELERE YARGI REFORMU DENİLMESİNİ DOĞRU BULMUYORUZ”

Konuşmasına ‘yedinci yargı reformu’ paketini değerlendirerek başlayan Hasan Subaşı, “2018 yılında, ilk defa, dönemin Adalet Bakanı Sayın Abdülhamit Gül Adalet Komisyonunu üyeleriyle yaptığı toplantıda yargı reformu çalışmalarını duyurmuştu. Amacında yargı bağımsızlığını ve tarafsızlığını sağlayarak yargıya güveni artırmak, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararlarına uyum sağlamak, özgürlükleri geliştirmek, adalete erişimi kolaylaştırmak gibi birçok başlıktan söz edilmişti. Biz de bunların Anayasa'da güvence altına alındığını ancak buna rağmen siyasi baskılar ve uygulamalar nedeniyle gerçekleşmesinde zorluklar olduğunu belirtmiştik” diyerek, 2019 yılından bu yana 6 yargı paketinin geçtiğini, bu tekliften önce geçen kanunlaşan reform paketleri ile hedeflenen amaç ve faaliyetlerinin çoğunun gerçekleştiğinin ifade edildiğini vurgulayarak, “Bu düzenlemelere "reform paketi" denilmesini doğru bulmuyoruz. Günlük sorunlara dönük özensizce hazırlanmış torba yasa teklifleriydi. Gerçek bir yargı, hukuk reformuna ihtiyacımız var mı derseniz Türkiye'nin tam da bu konuda ciddi reforma ihtiyacı vardır. Geldiğimiz noktada yıllar sonra yargıya güven arttı mı? İyi niyetle görevini yapmaya çalışan yargıç ve savcılarımızın varlığına rağmen maalesef giderek azaldı. Yargının bağımsızlığı ve tarafsızlığıyla ilgili olumlu bir gelişme oldu mu? Maalesef hayır. Gerçi siyasi erkin işine gelen de zaten buydu. Yargının, insan hakları mahkemelerine uyumu ise hiç iyiye gitmiyor, kötüye gitmesi de doğal çünkü örneklerini gördüğümüz gibi mahkeme kararlarına uymayan yargıç ve savcılar terfi ettirildi yani iktidar zaten bir taraftan uyumsuzluğu teşvik ediyor. Onun için bu yargı paketlerinden sonuç almak mümkün olamazdı, olmadı da.” dedi.

“TERÖRE İMKAN SAĞLAYAN İKLİM ORTADAN KALKMIŞ OLABİLİRDİ”

Kendisinin bir sonraki dönemde bu çatı altında olmayacağını vurgulayan Hasan Subaşı, bu nedenle teklif metni dışında biraz farklı bir değerlendirme yapacağını belirterek şunları söyledi:

“Siyaset yaşamına 20'li yaşlarda Adalet Partisi yönetimlerinde görev alarak başlamıştım. 30'lu ve 40'lı yaşlarda Doğru Yol Partisinden Antalya Belediye Başkanlığı ve Büyükşehir Belediye Başkanlığı görevleri yaparak Antalya'ya hizmet etme fırsatı buldum. Daha sonra, Demokrat Partide Genel Başkan Yardımcılığı ve nihayet sizlerle bu çatı altında İYİ Parti milletvekilliği görevini tamamlamak üzereyim. Beni çok genç yaşlarda siyasete çekmişlerdi. Bu elli yıllık sürecin içinde zaman zaman aktif görev almadığım dönemlerde mesleğimi icra ettim, tarım faaliyetimi sürdürdüm, ülke siyasetini de hep gözlemlemeye çalıştım. 70'li yıllar kargaşa ve anarşinin devam ettiği yıllardı. Gençlerin sağ-sol kavgaları çatışmaya dönmüş, yirmi yıla yakın süre ülkeyi meşgul etmişti. 80 askerî darbesiyle çatışmalar sonlanmıştı ama sağ-sol kamplaşması yine, siyaset için kullanılan bir alandı. 80 darbesi anarşiyi bastırmış ancak ardından terör başlamıştı ve terör canlara kıyıyor, ülkenin kaynaklarını yok ediyordu. İktidarlar terörü sonlandırma görevini sadece silahlı kuvvetlere havale ediyordu.

Kahraman kolluk güçlerimiz yılmadan mücadele ettiler, bu uğurda birçok gencimizi kaybettik. Siyaset, sağ-sol çatışmasını ne de terörün nedenini araştıramadı, daha doğrusu Genel Kurmay bu alanın siyaset alanının dışında kalmasını istiyordu. Oysa, bunları farklı boyutlarıyla araştırmak ve çözüm aramak tam da siyasetin konusu ve sorumluluğuydu.

1991 yılında, Belediye Başkanlığım sırasında seçimler olmuş ama tek başına iktidar çıkmamıştı, sağ-sol çekişmesi ise sürüyordu. SHP İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Yüksel Çakmur, Antalya Belediye Başkanı olarak Doğruyol Partisinden bendeniz ve 20'ye yakın SHP'li, DYP'li belediye başkanları olarak seçimlerin ardından, rahmetle andığım Genel Başkanlar Sayın Demirel ve Sayın İnönü'yü ziyarete gitmiştik. Başkanlar arasındaki dostluklardan söz ederek sağ ve sol iki partinin birlikte hükûmet kurmalarının yararlı olacağından söz etmiştik. Liderler bizden etkilenmiş, benzer konuşmaları o günlerde yapılacak geniş divan toplantılarında dile getirmemizi söylemişlerdi, bizler de görevimizi yaptık. Gerilimin düştüğünü zannediyorum ve sonrasında da kurulan koalisyon hükûmetiyle, yıllardır süren sağ sol çekişmesi ve çatışması da sonlanmış oldu. Bu koalisyon hükûmeti, iki liderin uyum ve olgunluğuyla sağ sol çekişmesini sonlandırmıştı. "Kürt sorunu" diye dillendirilen konuya da eğilmek istediler. İki lider, Diyarbakır seyahatinden önce, Kürt realitesini kabul etmek gerekir diyerek bir adım atmışlardı ama gerisini getirmekte zorlandılar; sanıyorum, yine bu konunun siyasetin dışında olması gerektiği hatırlatılmıştı. Oysa 1990 yılında SHP'nin hazırlattığı "Doğu ve Güneydoğu Anadolu Sorunu" adlı raporu hayli kapsamlıydı. "Kürt sorunu" diye de anılan bu rapor aynı nedenle siyasetçiler tarafından maalesef savunulamamıştı. 1991 yılında ise Sayın Tayyip Erdoğan'ın Refah Partisi İstanbul İl Başkanıyken hazırlatıp Sayın Erbakan'a sunduğu "Kürt Sorunu ve Çözüm Önerileri" başlıklı raporu da konuya benzer öneriler getiriyordu. Yine, rahmetli Özal döneminde, 1992 yılında Adnan Kahveci'ye hazırlattığı ön rapor bulunmaktadır. Cumhuriyetin ilk döneminde de konunun önemi nedeniyle hazırlanmış onlarca rapor bulunmaktadır. Belki siyaset bunları değerlendirip güvenlik önlemleri yanında başkaca adımlar atabilse teröre imkân sağlayan iklim ortadan kalkmış olabilirdi.”

“TOPLUMUN FAY HATLARI TETİKLENDİ”

Konuşmasına 1989 yılında Kenan Evren'in açmış olduğu dava sonucunda, Anayasa Mahkemesi’nin yasalarımızda kısıtlayıcı bir hüküm olmamasına rağmen üniversite öğrencilerine başörtüsünün yasaklanmasına neden olabilecek kararı ile devam eden Hasan Subaşı, bu karar ile bir fay hattının daha tetiklenmiş olduğuna dikkat çekerek, toplumun yine ayrıştığına vurgu yaptı.

Hasan Subaşı, konuşmasına şöyle devam etti:

“2010 referandumuyla yapılan Anayasa değişikliği sonrası, yargıda beklenmedik biçimde devlete sızdırılmış olan örgütlü yapı yargıya hâkim olduktan sonrası gelişmeler sonucu Genel Kurmay hedef alınmış, kumpas davası olarak adlandırılan davalarla askerî yapı ve hiyerarşik nizam çökertilmiş, vesayetin etkisi de kalmamıştı. Bu gelişmeler sonucu Sayın Cumhurbaşkanı ve Sayın Kılıçdaroğlu'nun tavırları da yorgun düşen toplumun başörtü konusunun kendiliğinden çözümünü kolaylaştırmıştı. Evet, çözüm kolaylaşmıştı ama sonrasında en büyük tehlike ve tehdidin devlete sızan bu terör örgütü olduğu acı gerçeğiyle karşı karşıya kalınmıştı. Bu defa siyasetin alanı dar koridorda değildi ama giderek yargı, yürütme ve yasamanın da gücünü kullanan kontrolsüz bir güçte toplanmaya başlamış, denetim olmadığı için örgüt devlete sızmıştı. 2017 referandumundan sonra Cumhurbaşkanı hükûmet sistemiyle de Cumhurbaşkanı tüm gücü tekeline aldı. Parlamento işlevini kaybetti, denetim ve sorgulamadan ari yapı tümüyle keyfîliğe büründü. Devlet sistemi işlerliğini kaybetti, işlerliği olan alanlarda ise yanlış kararlar ile toplumun gerçek sorunlarından uzaklaşıldı. Sadece "Ben ekonomistim. Nas var." söylemi nedeniyle bile olağanüstü borç ve faiz yükü halkın hatta gelecek nesillerin omuzlarına büyük bir yük olarak yüklenmiş oldu. Bu oluşan otoriter rejimle artık sadece yasama, yargı ve yürütme değil siyaset alanı da vesayet altında kalmış, mevcut hukuk rejimi de darbe hukuku hüviyetine bürünmüştü. Artık Anayasa'ya, Anayasa Mahkemesi kararlarına, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararlarına uymak konusunda tereddütler oluşmuş, hatta uymayan yargıç ve savcılar terfi etmeye başlamışlardı.

Yine, fay hatlarımızdan birini teşkil eden Alevi yurttaşların cemevlerinin ibadethane sayılması istekleri, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin 2016 yılında verilen kararıyla, haklı oldukları kesin hükme bağlanmasına rağmen uygulanamamıştı çünkü farklı bir inanç grubunun tercihini egemen diğer bir inanç grubu belirliyordu, hâlbuki demokratik toplumlarda bu, kendi tercihleri olarak kabul görür. Sırf bu nedenle Alevi yurttaşların devletin eşit yurttaşı olduğuna dair inancı sarsılmaktadır.

Yine, mahkeme kararına rağmen Osman Kavala ve benzeri birçok kişi Gezi Parkı davası nedeniyle hâlâ tutukludur. Bunlar keyfî yönetimin binlerce mağduru arasındaki çarpıcı örneklerdir.

Cumhurbaşkanının yarattığı birçok ayrışma, kamplaştırma faaliyetlerinin yanı sıra, siyaseten yerli ve millî namı altında yeni bir fay hattı daha siyaset sahnesine sürülmüştür. Oysa Anayasa'ya göre Cumhurbaşkanı milletin birliğini temsil eden makamdır. Bütün bunlar partili Cumhurbaşkanı sisteminin sakıncalı örnekleridir. Anayasa'ya göre devlet, öncelikle milletin can güvenliğini, huzur ve refahını sağlamakla görevliyken geçtiğimiz yıllarda yaşanan Elâzığ depremi haftasında can kayıplarımıza rağmen Meclis gündemine Kanal İstanbul ve Ahlat'ta saray yapımı getirilmişti. 6 Şubat’ta yaşadığımız büyük deprem ve felaketi sonrasında, devletin işlemezliği bir kere daha kendini göstermiş, can kayıplarının artmasına neden olmuştu. Şimdi de yine yeterli inceleme yapılmaksızın "On binlerce temel atıyoruz." diyerek seçimlere dönük beklenti yaratmak amaçlanmaktadır. Can güvenliği, yine, tedbir almak yerine kader planına terk edilecektir maalesef. Geçtiğimiz yıllarda Mecliste çıkarılan imar affının on binlerce yurttaşın ölümüne neden olan çürük binalara bir nevi devletçe koruma sağladığı unutulmamalıdır.

“TÜRKİYE CUMHURİYETİ DEVLETİ’NİN BU ÇATI ALTINDA KURULDUĞU UNUTULMAMALIDIR!”

Antalya Milletvekili Hasan Subaşı, Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin, TBMM çatısı altında kurulduğunu vurgulayarak, şu sözlerle konuşmasını tamamladı:

“Değerli milletvekilleri, dilerim ki 14 Mayıs seçimleri sonrası oluşacak iktidar, halkın yüklediği siyasi sorumluluk gereği, cesaretle Mecliste her konuyu özgürce tartışıp çözümlere kavuşturabilir. Bu yüce çatı altında aziz milletimiz çok önemli görevler başarmıştır. Bu çatının Kurtuluş Savaşı'nın karargâhı olduğu ve Türkiye Cumhuriyeti devletinin bu çatı altında kurulduğu unutulmamalıdır.”

GÜNDEM, 28 Mart 2023 01:13

Yorumlar (0)

Kalan karakter : 450
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Türk Girişimciliğinin Yükselen Yıldızı: Ahmet Can’ın Başarı Hikayesi

Türk Girişimciliğinin Yükselen Yıldızı: Ahmet Can’ın Başarı Hikayesi

Köksal Selçuk: Emek En Yüce Değerdir – 1 Mayıs İşçi Bayramı Kutlu Olsun

Köksal Selçuk: Emek En Yüce Değerdir – 1 Mayıs İşçi Bayramı Kutlu Olsun

Eren Canak’tan 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü Mesajı

Eren Canak’tan 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü Mesajı

Bilim ve Doğa Tutkusuyla Yükselen Bir Lider: Eren Canak Kimdir?

Bilim ve Doğa Tutkusuyla Yükselen Bir Lider: Eren Canak Kimdir?

RTÜK, Sokak Röportajları İçin Çalışma Başlattı

RTÜK, Sokak Röportajları İçin Çalışma Başlattı

İstanbul'da İlk 3 Ayda 41 Milyon Muayene

İstanbul'da İlk 3 Ayda 41 Milyon Muayene

2025 Yılı 2. İl Koordinasyon Kurulu Toplantısı Gerçekleştirildi

2025 Yılı 2. İl Koordinasyon Kurulu Toplantısı Gerçekleştirildi

Valimiz Sayın Hulusi Şahin’in 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü Mesajı

Valimiz Sayın Hulusi Şahin’in 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü Mesajı

42 İlde FETÖ'ye Yönelik Düzenlediğimiz Operasyonlarda; 169 Şüpheli Yakalandı

42 İlde FETÖ'ye Yönelik Düzenlediğimiz Operasyonlarda; 169 Şüpheli Yakalandı

Dolandırıcı Organize Suç Örgütü Üyesi 41 Şüpheli Yakalandı

Dolandırıcı Organize Suç Örgütü Üyesi 41 Şüpheli Yakalandı

Toplum Destekli Polis Ekipleri Öğrencilere Trafik Güvenliği, Güvenli Oyun Alanları ve 112 Kullanımı Hakkında Bilgilendirmelerde Bulundular

Toplum Destekli Polis Ekipleri Öğrencilere Trafik Güvenliği, Güvenli Oyun Alanları ve 112 Kullanımı Hakkında Bilgilendirmelerde Bulundular

Antalya, Aydın, Samsun ve Tekirdağ’da Jandarma Ekipleri Tarafından Öğrencilere Trafik Bilgilendirmesi Yapıldı

Antalya, Aydın, Samsun ve Tekirdağ’da Jandarma Ekipleri Tarafından Öğrencilere Trafik Bilgilendirmesi Yapıldı

Hassas Burunlar "Maya" ve "Liya" Narkotik Dedektör Köpekleri Uyuşturucuyla Mücadelede Önemli Rol Alıyor

Hassas Burunlar "Maya" ve "Liya" Narkotik Dedektör Köpekleri Uyuşturucuyla Mücadelede Önemli Rol Alıyor

İmparator'un serveti duyanların dudaklarını uçuklattı

İmparator'un serveti duyanların dudaklarını uçuklattı

GÜÇLÜ KADINLAR, GÜVENLİ YARINLAR: AKDENİZ ÜNİVERSİTESİ’NDE KADINLARA YÖNELİK AIKIDO EĞİTİMİ BAŞLADI

GÜÇLÜ KADINLAR, GÜVENLİ YARINLAR: AKDENİZ ÜNİVERSİTESİ’NDE KADINLARA YÖNELİK AIKIDO EĞİTİMİ BAŞLADI

ADNAN ASAR’DAN TBMM’DE MHP'Lİ ABDURAHMAN BAŞKAN’A ZİYARET: ESNAFIN SORUNLARI GÜNDEME GELDİ

ADNAN ASAR’DAN TBMM’DE MHP'Lİ ABDURAHMAN BAŞKAN’A ZİYARET: ESNAFIN SORUNLARI GÜNDEME GELDİ

“ALIN TERİ KUTSALDIR, RANT DÜZENİ HARAMDIR!”

“ALIN TERİ KUTSALDIR, RANT DÜZENİ HARAMDIR!”

Müyorbir'den “Günümüzde Türk Halk Müziği” Paneli

Müyorbir'den “Günümüzde Türk Halk Müziği” Paneli

Anadolu Birliği Partisi Genel Başkanı Bedri Yalçın’dan Dr. Köksal Selçuk’a Önemli Açıklamalar

Anadolu Birliği Partisi Genel Başkanı Bedri Yalçın’dan Dr. Köksal Selçuk’a Önemli Açıklamalar

Başkomutana çağrı....

Başkomutana çağrı....

BAŞKAN BÖCEK’İN DİPLOMASI SAHTE Mİ?

BAŞKAN BÖCEK’İN DİPLOMASI SAHTE Mİ?

AESOB Başkanı Adlıhan Dere'den ABP Genel Başkanı Bedri Yalçın'a Ziyaret

AESOB Başkanı Adlıhan Dere'den ABP Genel Başkanı Bedri Yalçın'a Ziyaret

Geleceğin kadınları, bugünün güçlü adımlarıyla yetişiyor

Geleceğin kadınları, bugünün güçlü adımlarıyla yetişiyor

Antalya dahil 4 ilde dolandırıcılara kripto operasyonu

Antalya dahil 4 ilde dolandırıcılara kripto operasyonu

Altın fiyatlarında son durum?

Altın fiyatlarında son durum?

Provokasyon partisine dönen CHP çok yoğun şaibe ve şüphe altındadır

Provokasyon partisine dönen CHP çok yoğun şaibe ve şüphe altındadır

Antalya’nın Markaları Küreselleşme Yolunda

Antalya’nın Markaları Küreselleşme Yolunda

Jandarma, Canlar Şenliği'nde KADES'i Tanıttı

Jandarma, Canlar Şenliği'nde KADES'i Tanıttı

12 Ayrı Yasa Dışı Alkollü İçki İmalathanesi Deşifre Edildi, 137 Şüpheli Yakalandı

12 Ayrı Yasa Dışı Alkollü İçki İmalathanesi Deşifre Edildi, 137 Şüpheli Yakalandı

Siber Suçlarla Mücadele Kapsamında 68 İlde Gerçekleştirilen Operasyonlarda 169 Şüpheli Yakalandı

Siber Suçlarla Mücadele Kapsamında 68 İlde Gerçekleştirilen Operasyonlarda 169 Şüpheli Yakalandı

Resim Yarışmalarında ödüllere doymayan gururumuz FATIMA ERVA EREN

Resim Yarışmalarında ödüllere doymayan gururumuz FATIMA ERVA EREN

Devlet Sanatçısı Beste Özdemir’den Ankara’da Türk Halk Müziği Ziyafeti

Devlet Sanatçısı Beste Özdemir’den Ankara’da Türk Halk Müziği Ziyafeti

Anahtar Parti İl Başkanı: "Çocuklarımızı Kaderine Terk Etmeyeceğiz"

Anahtar Parti İl Başkanı: "Çocuklarımızı Kaderine Terk Etmeyeceğiz"

Adnan Asar’dan SGK İl Müdürü Tanrıöver’e Ziyaret

Adnan Asar’dan SGK İl Müdürü Tanrıöver’e Ziyaret

ANTALYA’DA KONYA RÜZGARI ESİYOR: KONYA MİRAY ETLİ EKMEK SALONU

ANTALYA’DA KONYA RÜZGARI ESİYOR: KONYA MİRAY ETLİ EKMEK SALONU

Fatih Bayhan, Sebîlürreşad Kültür ve Sanat Merkezi’nin Başarısının Arkasında

Fatih Bayhan, Sebîlürreşad Kültür ve Sanat Merkezi’nin Başarısının Arkasında

Prof. Dr. Ziya Burhanettin Güvenç, Samsun Rotary Kulübü’nde Kalkınma ve Refahı Anlattı

Prof. Dr. Ziya Burhanettin Güvenç, Samsun Rotary Kulübü’nde Kalkınma ve Refahı Anlattı

Ferhat Durmuş, "Gönül Dağı Nefesi" Konserinin Müzikal Başarısının Mimarı

Ferhat Durmuş, "Gönül Dağı Nefesi" Konserinin Müzikal Başarısının Mimarı

Selma Geçer, Azerbaycan’ın Coşkusunu "Gönül Dağı Nefesi" Konserinde Yükseltti

Selma Geçer, Azerbaycan’ın Coşkusunu "Gönül Dağı Nefesi" Konserinde Yükseltti

Sabiha Karaosman, Gönül Dağı Nefesi Konseri ile Kültür ve Sanat Dünyasına Katkı Sağladı

Sabiha Karaosman, Gönül Dağı Nefesi Konseri ile Kültür ve Sanat Dünyasına Katkı Sağladı