Kanser tüm dünyada kardiyovasküler hastalıklardan sonra 2. en sık ölüm nedeni olan bir hastalık grubu. Her iki cinste de başta akciğer, meme, prostat ve kolon olmak üzere her organa ait gelişen kanser türleri ülkemizde ve dünyada sık görülüyor. Teşhis olanaklarının ve tarama programlarının gelişmesi sonucunda tanı alan hasta sayıları ise giderek artıyor. 1960'lı yıllarda keşfedilen "kemoterapi" tedavisi kanserle mücadele anlamında ilk silahlardan iken yıllar içinde yaşanan gelişmelerle birlikte tedavilerin sayı ve çeşitleri giderek artış gösteriyor. Bu tedavi seçenekleri ile birlikte kanser hastalarının beklenen sağ kalım sürelerinde de olumlu gelişmeler yaşandığı belirtiliyor.
KEMOTERAPİ DIŞI YÖNTEMLERİN YAYGINLAŞMASI
İç Hastalıkları ve Tıbbi Onkoloji Uzmanı Doç. Dr. Ali Murat Sedef, "Kemoterapi tedavileri ile elde edilen başarılardan sonra hayatımıza farklı tedaviler girmeye başladı. Tümörlerin özelliklerinin daha iyi anlaşılmasını sağlayan genetik testlerle birlikte, halk arasında "akıllı ilaçlar" olarak da bilinen moleküler hedefli oral yolla veya damardan uygulanan ilaçlar tedavide önemli rol oynar oldu. 'İmmünoterapi' adı verilen bağışıklık sistemi üzerinden tümörün tanınması ve mücadelesi mantığı ile uygulanan tedaviler 2000'li yılların başından itibaren öne çıkmaya başladı. Bu tedavileri uygulamak bazı kanser türleri için mümkün olsa da 2010 yılı sonrasında neredeyse her tümörde kemoterapi dışı modern yöntemler kullanılmaya başlandı. Öyle ki bizler bile her yıl yapılan uluslararası kongrelerde hızına yetişmekte zorlandığımız gelişmeleri takip ediyoruz" diyor.
2023 yılına gelindiğinde kemoterapinin tedavi seçeneklerinden tamamen çıkarıldığı tümör sayısının giderek arttığı görülüyor. Başta akciğer, meme, prostat, böbrek, mesane, kolon, melanom ve jinekolojik tümörler olmak üzere birçok tümörde, akıllı ilaçlar olarak bilinen tedavilerin kanserle mücadelede en önemli tedavi modaliteleri olmaya başladığı belirtiliyor.
"KANSERİN TEDAVİSİ BULUNDU AMA PAYLAŞILMIYOR" İDDİASI
Doç. Dr. Ali Murat Sedef, "Kamuoyunda 'Kanserin tedavisi bulundu ama paylaşılmıyor' şeklindeki haberler gerçeği yansıtmamaktadır. Tedavi seçenekleri giderek artmakla birlikte daha etkili ve daha az yan etkiye sahip tedaviler yerlerini almaya devam etmektedir. Önceki dönemlerle kıyaslandığında evre 4 hastalarımız için bile 5 yıllık sağ kalım oranlarının ve genel sağ kalım sürelerinin çok belirgin olarak iyileştiğini söyleyebiliriz" diyor ve devam ediyor; "Günümüzde akciğer kanserinde, tanı sırasında yapmayı istediğimiz genetik testlerle birlikte tümörün hangi gen lokusunda mutasyon barındırıp barındırmadığını ya da yeni tedavilerin hangilerine iyi cevap verip vermeyeceğini tespit ederek tedavi seçimini bu bilgiler ışığında yapıyoruz. Her yıl FDA tarafından yeni bir ilaç onaylanmakta ve seçenekler hızla artmaktadır. Akciğer kanseri için yapılan uluslararası faz çalışmalarında onlarca Türk hekiminin de yer alması hem ülkemiz adına gurur kaynağı olmakta hem de çalışmalara dahil olan ya da sonradan bu ilaçlara erişimini sağladığımız hastalarımız için şifa anlamına gelmektedir. Akciğer kanseri için immünoterapi ve akıllı ilaçlar sayesinde 10'dan fazla seçenek söz konusu olup her tedavinin yanıt oranı yüz güldüren seviyededir."
PROSTAT VE BÖBREK KANSERLERİ KRONİKLEŞTİ Mİ?
Doç. Dr. Ali Murat Sedef, yeni nesil tedavilerin genetik testlerin sonuçları doğrultusunda meme ve kolon kanserinde de başarılı olduğunu belirterek, "Meme kanseri için CDK4/6 inhibitörleri başta olmak üzere birçok yeni nesil tedavi seçeneği ile çok iyi sonuçlar alıyoruz. Prostat ve böbrek kanserleri 2023 yılı itibari ile evre 4 hastalar için kronikleştirmeyi başardığımız ve kemoterapinin tamamen önemini yitirdiği diğer hastalıklar arasında. Aynı şekilde "Melanom" olarak bilinen cilt tümörlerinde de immünoterapi ve moleküler hedefli ilaçlarla dramatik yanıtlar elde etmekteyiz. Jinekolojik tümörler için ise PARP inhibitörleri adı verilen ilaçlar son zamanlarda en çok ses getiren tedaviler arasında yer almaktadır" diyor.
YENİ NESİL TEDAVİLER TÜRKİYE'DE GERÇEKLEŞTİRİLİYOR MU?
Peki bahsi geçen genetik testlere ve yeni nesil tedavilere Türkiye'deki onkoloji merkezlerinde ulaşılıyor mu? Sedef bu soruyu, "Evet" diye yanıtlıyor ve imkanların her geçen gün arttığını söylüyor. "Hastalarımızın bu tedaviler konusunda bilinçli olmaları ve tıbbi onkoloji uzmanı hekimleriyle uyum içinde çalışmaları tedavilere ulaşımlarını mümkün kılacaktır" diyen Sedef devam ediyor; "Son yıllarda dünyada da yakından takip edilen ve sonuçları açıklanan birçok çalışmada, Türk hekimlerinin ve Türk onkoloji merkezlerinin yer alması ülkemiz için çok önemli bir fırsat anlamına gelmektedir. Bu tedavilere ulaşmak için komşu ülkelerden ülkemize akın akın hasta gelmekte ve Türkiye sağlık turizmi anlamında önemli bir boşluğu doldurmaktadır."
BİLİMDEN UZAK MEDYATİK İNSANLARA DİKKAT!
Kanser ile mücadelede Türk halkı olarak hepimize düşen görevin gerçeği yansıtmayan ve kamuoyunu meşgul eden bilimden uzak açıklamalara itibar etmeyip modern tedavi yöntemlerine erişim için gerekli yolları izlemek olduğunu söyleyen Doç. Dr. Ali Murat Sedef, "Ne yazık ki ülkemizde onkoloji uzmanlığı olmamasına rağmen gündem yaratan, bilimden uzak ve kanıta muhtaç yanlış açıklamalarda bulunan medyatik insanlar vardır. Bu noktada yapılacak en doğru şey bilgi kirliliğinden uzak kalıp güncel yaklaşımları takip etmektir. Türk Tıbbi Onkoloji Derneği bünyesinde topluma yönelik bilgilendirme ve gelişmeleri içeren internet sayfası halkımızın hizmetindedir" diyor.
habertürk
Antalya Haberleri | Sondakika antalya haber| Antalya Güvenilir Haber | 07 Haber Magazin | Son Dakika Antalya | Antalya Haber